- Vücut Ağırlığında Artış (dengesiz ve aşırı besin alımı, aşırı basit karbonhidrat ve şeker tüketimi)
- Vücut Ağırlığında Azalma (iştah azalması, besin tüketiminden zevk alma ve ilginin azalması, suçluluk duygusu ile yemek yemeyi hak etmediğini düşünmek )
Bu sebeplere bağlı olarak çeşitli sonuçlar oluşur ⬇
- Obezite ve obeziteye bağlı komplikasyonlar
- Konstipasyon (kabızlık)
- Yetersiz sıvı alımı
- Yetersiz fiziksel aktivite
- Kullanılan ilaçların etkisi
- Yetersiz sebze, meyve ve tam tahıl tüketimi
- Dehidrasyon (Yetersiz sıvı alımı Susama hissinin kaybolması)
- Serum besin ögesi düzeylerinde azalma (Düşük riboflavin (B2), pridoksin (B6), folat düzeyleri, düşük omega 3 düzeyleri)
Depresyon bireylerin besin alımını etkilerken besin alımı da depresyon riskini etkilemektedir ↪↩
İşlenmiş ve ya kızartılmış besinler, rafine tahıllar ve şekerli ürünler ike depresif belirtiler pozitif ilişkili bulunmuştur.
Depresyon düşük serum serotonin düzeyi ile ilişkilidir; B6, C vitamini, folat, kalsiyum, magnezyum alımı serotonin üretimi için gereklidir.
Depresyonlu bireylerde C, B1, B3, B6, B12 vitaminleri, omega 3, folat, magnezyum, çinko, selenyum gibi besin ögesi yetersizlikleri görülmektedir.
Aynı zamanda D vitamini ve demir yetersizliği olan bireylerin depresyon geçirme durumlarının daha yüksek olduğu görülmüş.
Yapılan çalışmalarla erkeklerde çok fazla kahve içenlerin hiç içmeyenlere göre %70 daha az depresyon riski taşıdığı; kadınlarda ise günlük 4 kupadan fazla kahve tüketenlerde hiç tüketmeyenlere ya da nadir tüketenlere göre %20 daha az depresyon riski taşıdığı belirtilmiştir.
👍👌
YanıtlaSil